Levh-i Mahfuz, İslam inancında Allah’ın ezelî ilmini ve kader planını temsil eden kutsal bir kayıt defteri olarak tanımlanır. Bu kavram, kainattaki her şeyin yaratılışı, geçmişi ve geleceğiyle birlikte Allah’ın ilminde saklı bulunduğunu ifade eder.
Kur’an-ı Kerim’de Levh-i Mahfuz şu şekilde geçer:
“Yanımızda her şeyi açıklayan bir kitap vardır (Levh-i Mahfuz).” (Yasin Suresi, 12. Ayet)
Bu makalede, Levh-i Mahfuz kavramını ve onun İmam-ı Mübîn ile Kitab-ı Mübîn gibi diğer İslami kavramlarla ilişkisini ele alacağız. Ayrıca, insanın dua ve iradesinin bu İlahi plan üzerindeki etkisine değineceğiz.
Levh-i Mahfuz ve İmam-ı Mübîn: İlahi Kaderin Katmanları
İmam-ı Mübîn, kader planının daha özet ve genel bir taslağı olarak tanımlanabilir. Levh-i Mahfuz ise bu taslağın detaylandırılmış, ezelî bir halidir.
İmam-ı Mübîn: Allah’ın ilminde varlıkların ve olayların ana planını temsil eder.
Levh-i Mahfuz: Bu planın daha geniş, detaylı ve sonsuz bir yansımasıdır.
Bu ilişki, bir mühendislik projesinde genel tasarım (İmam-ı Mübîn) ile detaylı uygulama planı (Levh-i Mahfuz) arasındaki fark gibi düşünülebilir. Levh-i Mahfuz, İmam-ı Mübîn’in kapsayıcı ve sonsuz bir uzantısıdır.
Kitab-ı Mübîn: Levh-i Mahfuz’un Yaratılıştaki Yansıması
Kitab-ı Mübîn, Levh-i Mahfuz’da yazılı olan kaderin kâinatta fiilen hayata geçirilmesini ifade eder.
Levh-i Mahfuz: İlahi bilgiyi ve kaderi ezelî bir kayıtta tutar.
Kitab-ı Mübîn: Bu bilgilerin yaratılışta görünür hale gelmesini sağlar.
Levh-i Mahfuz, bir tohum gibidir; Kitab-ı Mübîn ise o tohumdan çıkan ağaçtır. Tohumun içinde barındırdığı bilgi, kâinatta fiilen ortaya çıkar.
Levh-i Mahfuz’da Değişim ve İnsan İradesi
İslam inancına göre, Levh-i Mahfuz’da yazılı olan bazı hükümler değiştirilebilir. Bu değişim, dua, tövbe ve salih amel gibi sebeplerle gerçekleşir. Ancak bu değişim, Allah’ın rahmet ve hikmetine bağlıdır.
Mutlak Hükümler: İmam-ı Mübîn’de yazılıdır ve değişmez.
Şartlı Hükümler: Levh-i Mahfuz’da yazılıdır ve dualar, tövbeler veya amellerle değişebilir.
Örneğin, bir musibetin Levh-i Mahfuz’da yazılı olduğu halde, samimi bir dua ile bu musibetin önlenmesi mümkündür. Bu, insanın İlahi plana olan etkisinin bir göstergesidir.
Levh-i Mahfuz’un Üstünlüğü ve Kapsamı
Levh-i Mahfuz, hem İmam-ı Mübîn’i hem de Kitab-ı Mübîn’i kapsayan, ezelî bir bilgi hazinesidir. Geçmiş, şimdi ve gelecek, bu İlahi planda bir bütün olarak yer alır.
Levh-i Mahfuz: Allah’ın sınırsız ilmini temsil eder.
İmam-ı Mübîn: Kaderin ana planını içerir.
Kitab-ı Mübîn: Bu planın fiili yansımasıdır.
Levh-i Mahfuz, bu iki düzlemin ötesine geçerek Allah’ın her şeyi kuşatan ilminde saklı olan sonsuz bir sistemdir.
İnsanın Kaderdeki Rolü: Dua ve İrade
İnsan, Levh-i Mahfuz’da yazılı olan kaderin bir parçasıdır. Ancak insanın dua ve iradesi, kader programında belirli bir rol oynayabilir.
İrade: İnsan, özgür iradesiyle seçim yapar ve kaderin tecellisini şekillendirebilir.
Dua: Samimi bir dua, Allah’ın rahmetini celbederek şartlı hükümlerin değişmesine vesile olabilir.
Bu durum, insanın İlahi hikmet ve rahmetle olan bağlantısını güçlendirir.
İlahi İlim ve Kudretin Mükemmel Dengesi
Levh-i Mahfuz, İmam-ı Mübîn ve Kitab-ı Mübîn arasındaki ilişki, Allah’ın ilim, irade ve kudret sıfatlarının birbiriyle nasıl uyum içinde olduğunu açıkça gösterir.
Levh-i Mahfuz: Ezelî bilgi ve kaderin sonsuz kaynağıdır.
İmam-ı Mübîn: Kaderin özet ve sabit planıdır.
Kitab-ı Mübîn: Bu planın yaratılışta somutlaşan hali, kâinattaki düzenin bir yansımasıdır.
İnsan, duası ve iradesiyle bu İlahi plan içinde aktif bir rol oynar. Bu, Allah’ın rahmet, hikmet ve kudretine olan inancı artırır ve insanı kader karşısında bilinçli bir kul olarak konumlandırır.