Erken Çocukluk Dönemi (2-6 Yaş): Keşif ve Öğrenme Çağı

Erken çocukluk dönemi (2-6 yaş) gelişim aşamaları görseli.

Erken çocukluk dönemi (2-6 yaş) bir çocuğun gelişiminin en heyecan verici ve hızlı evrelerinden biridir. Bu dönem, fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal açıdan önemli gelişimlerin yaşandığı, keşif ve öğrenme çağını oluşturur. Çocuklar, çevrelerini anlamaya çalışırken çeşitli beceriler kazanır ve dünyayı keşfetmenin keyfini çıkarırlar. İşte erken çocukluk dönemi (2-6 yaş) ile ilgili önemli gelişim aşamaları:

Fiziksel Gelişim: Hareket Becerilerinin Artışı

Erken çocukluk dönemi, motor becerilerin hızlı bir şekilde geliştiği bir dönemdir. Bu süreçte çocuklar, bedenlerini daha iyi kontrol etmeyi öğrenir, çevreleriyle etkileşimde bulunarak fiziksel aktivitelerini artırırlar. Bu gelişim, çocukların genel sağlığı, bağımsızlıkları ve çevrelerini keşfetme becerileri açısından oldukça önemlidir.


1. Kaba Motor Becerileri

Kaba motor becerileri, büyük kas gruplarını kullanarak yapılan hareketlerdir. Bu beceriler, çocuğun vücut koordinasyonunu, dengeyi ve genel fiziksel gücünü geliştirir.

  • Yürümeye Başlama ve Koşma:
    Yürümeye başlama, çocuk için önemli bir dönüm noktasıdır. İlk adımlar, çocuğun çevresini keşfetmeye başlaması için bir fırsattır. Koşma becerisi de bu aşamadan sonra gelişir ve çocuk, daha fazla hız ve denge sağlamak için daha rahat hareket eder.
    • Koşarken daha hızlı hareket etmeye başlar, engelleri aşmak ve hızla yön değiştirmek gibi beceriler kazanır.
  • Zıplama ve Tırmanma:
    Zıplama ve tırmanma, kaba motor becerilerinin gelişiminde önemli bir yer tutar. Çocuklar, bu aktivitelerle kas gücünü ve koordinasyonu geliştirir. Tırmanma, dengeyi ve vücut koordinasyonunu arttırırken, zıplama ise kasları güçlendirir.
    • Bu beceriler, çocukların daha fazla bağımsızlık kazandığı, yer değiştirme ve keşfetme yeteneklerini artırdığı becerilerdir.
  • Denge:
    Çocuğun denge becerileri, kaba motor gelişimi ile paralel olarak gelişir. Yürümeyi öğrenen çocuk, zamanla daha iyi denge kurmaya başlar. Bu, koşma, zıplama ve tırmanma gibi becerilerde daha fazla kontrol sağlar.
    • Denge gelişimi, özellikle çocukların oyun oynarken daha az düşmelerine ve fiziksel aktiviteleri güvenli bir şekilde yapmalarına yardımcı olur.

2. İnce Motor Becerileri

İnce motor becerileri, küçük kas gruplarını ve el-göz koordinasyonunu kullanarak yapılan hareketleri kapsar. Bu beceriler, çocuğun el ve parmaklarını daha hassas bir şekilde kullanmasına olanak sağlar.

  • Küçük Nesneleri Kavrama:
    İnce motor becerilerin gelişimi, çocuğun ellerini ve parmaklarını kullanarak nesneleri kavrayabilmesiyle başlar. Çocuklar, farklı boyutlardaki objeleri tutma, kavrama ve bırakma gibi beceriler geliştirir.
    • Bu aşama, çocuğun daha küçük ve hassas nesneleri tutabilmesi için önemlidir.
  • Boyama ve Kesme:
    Boyama, kesme ve diğer el-göz koordinasyonunu gerektiren aktiviteler, ince motor becerilerin gelişmesinde büyük rol oynar. Çocuklar, kalem tutma, çizim yapma, makas kullanma gibi becerileri kazanır.
    • Bu tür aktiviteler, çocukların parmak kaslarını güçlendirirken, aynı zamanda dikkat ve odaklanma becerilerini de artırır.
    • Kesme gibi daha karmaşık aktiviteler, çocuğun el kaslarını daha fazla kontrol etmesini sağlar ve el göz koordinasyonunu geliştirir.


Erken çocukluk dönemi, hem kaba motor hem de ince motor becerilerinin hızla geliştiği bir dönemdir. Çocuklar, çevreleriyle etkileşimde bulunarak büyük kas gruplarını kullanma ve ince motor becerilerini geliştirme konusunda önemli ilerlemeler kaydederler. Bu becerilerin gelişimi, çocukların daha bağımsız olmalarını, çevrelerini keşfetmelerini ve günlük yaşam aktivitelerinde daha aktif olmalarını sağlar.

Zihinsel Gelişim: Dil ve Düşünme Yeteneği

Erken çocukluk dönemi, çocukların dil becerileri ve düşünme yeteneklerinin hızla geliştiği kritik bir zaman dilimidir. Bu dönemde çocuklar, çevreleriyle etkileşimde bulunarak dil becerilerini geliştirir, mantıklı düşünmeye başlar ve dünyayı daha iyi anlamaya çalışırlar. Zihinsel gelişim, çocukların sosyal ve duygusal becerilerinin yanı sıra akademik başarıları için de temel bir rol oynar.


1. Dil Gelişimi ve İletişim

Çocukların dil gelişimi, onların sosyal, akademik ve duygusal gelişimleri için büyük önem taşır. Dil gelişimi, yalnızca kelime dağarcığının artmasıyla ilgili değildir; aynı zamanda çocukların ifade etme yeteneklerini, anlamını ve dilin kurallarını öğrenmelerini de içerir.

  • Kısa Cümleler ve İfade Yeteneği:
    1-2 yaş arasındaki çocuklar, kelimeleri birleştirerek kısa cümleler kurmaya başlar. Bu, onların çevreleriyle daha etkili bir şekilde iletişim kurmalarını sağlar. Örneğin, “Ben su istiyorum” gibi basit cümleler kurabilirler.
    • Dil becerileri arttıkça, çocuklar daha detaylı ve doğru ifadeler kullanmaya başlar.
  • Kelime Dağarcığının Artması (2-3 Yaş):
    2-3 yaşlarında çocukların kelime dağarcığı hızla artar. Bu dönemde, çocuklar 200-1000 kelime arasında bir kelime bilgisine sahip olabilirler. Aynı zamanda, bu dönemde çocuklar daha fazla soru sormaya başlarlar; “Ne?” “Neden?” gibi sorular, onların çevrelerini anlamaya yönelik meraklarını yansıtır.
    • Bu aşamada çocukların konuşmaları daha anlaşılır hale gelir, daha çok kelime öğrenirler ve dinledikleri dil bilgilerini uygulamaya başlarlar.
  • Soyut Kavramların Anlaşılması (4 Yaş):
    4 yaşından sonra, çocuklar soyut kavramları anlamaya başlarlar. Bu, onlara daha karmaşık dil yapılarını ve düşünceleri anlamaları konusunda yardımcı olur. Örneğin, “büyümek”, “hayal etmek” gibi soyut kavramlar hakkında konuşabilirler.
    • Aynı zamanda, hikayeler anlatabilir ve duygusal ifadeleri daha iyi kullanarak çevrelerindeki insanları anlayabilirler.

2. Bilişsel Gelişim ve Problem Çözme

Çocukların bilişsel gelişimi, onların düşünme, analiz etme ve problem çözme becerilerini içerir. Erken çocukluk döneminde, bu beceriler hızla gelişir ve çocuklar yeni bilgileri işleme yeteneklerini arttırır. Bu süreç, onların çevrelerine daha aktif şekilde tepki vermelerini sağlar.

  • Bağımsız Düşünme:
    Çocuklar, 2-3 yaşlarında bağımsız düşünmeye başlarlar. Bu dönemde, kendi kararlarını alma ve kendi çözüm yollarını geliştirme eğilimindedirler. Örneğin, oyuncaklarıyla oynarken, kendi başlarına nasıl bir şeyler inşa edebileceklerini ya da oyunlarını nasıl yönlendirebileceklerini keşfederler.
    • Bu, çocukların hem kendi düşüncelerini anlamalarını hem de çevrelerindeki durumlara uygun çözümler geliştirmelerini sağlar.
  • Mantıklı Bağlantılar Kurma:
    3-4 yaşları arasında çocuklar, daha mantıklı ve neden-sonuç ilişkilerini anlayarak problem çözme becerilerini geliştirmeye başlarlar. Bu dönemde, çocuklar basit günlük sorunları çözme konusunda daha başarılıdırlar. Örneğin, “Top yere düştü, onu almalı mıyım?” gibi düşüncelerle problemleri çözebilirler.
    • Mantıklı bağlantılar kurabilme, çocukların çevrelerine yönelik bilinçli tepkiler vermelerini ve etkin çözümler geliştirmelerini sağlar.
  • Yeni Şeyler Öğrenme ve Sorun Çözme Yeteneği:
    Çocuklar, her yaş döneminde yeni şeyler öğrenmeye açıktır. 4 yaşına gelindiğinde, mantıklı düşünceler kurarak yeni bilgiler edinirler. Bu dönemde, çocuklar çevrelerinde gördükleri yeni nesneleri ya da durumları keşfederken, önceki bilgileriyle ilişkilendirerek öğrenirler.
    • Çocuklar, bu yaşlarda hem gözlem yaparak hem de deneyimleyerek sorunları çözme konusunda daha bağımsız hale gelirler.


Erken çocukluk döneminde, dil gelişimi ve bilişsel gelişim birbirini tamamlayan önemli süreçlerdir. Dil becerileri, çocukların sosyal ve akademik becerilerini güçlendirirken, bilişsel gelişim, mantıklı düşünme, problem çözme ve yeni şeyler öğrenme becerilerini artırır. Bu dönemdeki gelişim, çocuğun tüm hayatı boyunca kullanacağı temel becerilerin temelini atar.

Sosyal ve Duygusal Gelişim: Başkalarıyla Etkileşim

Bebeklerin başkalarıyla etkileşimleri, sosyal ve duygusal gelişimi destekler.
Bebeklerin başkalarıyla etkileşimleri, sağlıklı sosyal ve duygusal gelişim için temel oluşturur.

Erken çocukluk dönemi, çocukların başkalarıyla etkileşim kurarak sosyal beceriler geliştirdiği ve duygusal dünyalarını şekillendirdiği kritik bir dönemdir. Aile üyeleri, arkadaşlar, öğretmenler ve diğer çevresel faktörler, çocukların sosyal ilişkilerini anlamaları ve duygusal zekâlarını geliştirmeleri üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu süreçte çocuklar, kendilerini ve çevrelerini daha iyi tanımaya başlarlar.


1. Bağımsızlık ve Öz Farkındalık

  • “Ben” ve “Sen” Kavramlarını Anlama:
    2-3 yaşları arasında çocuklar, “ben” ve “sen” gibi temel kavramları anlamaya başlarlar. Bu, onların öz farkındalıklarını geliştirmelerine yardımcı olur. Çocuklar, kendi benliklerini ve başkalarını ayırt edebilirler, yani kendilerini ve diğer insanları ayırt etmek konusunda daha bilinçli hale gelirler. Bu dönemde, çocuklar kim olduklarını keşfederken, başkalarına karşı da duyarlı olmaya başlarlar.
    • Öz farkındalık gelişimi, çocukların duygusal ifadelerini tanımalarını ve ifade etmelerini sağlar. Örneğin, “Ben üzgünüm” veya “Sen mutlusun” gibi ifadelerle duygusal durumlarını anlatabilirler.
  • Duygusal İfadelerin Anlaşılması:
    Çocuklar bu dönemde, kendi duygusal ifadelerini tanımaya başlar ve başkalarının duygusal durumlarına duyarlı hale gelirler. Bu, empati gelişiminin ilk adımlarıdır. Çocuklar, birinin üzülmesini ya da mutlu olmasını fark ederek onlara uygun şekilde tepki verirler.
    • Aynı zamanda, çocuklar daha önce çevresindeki duygusal durumları anlamıyorken, artık daha etkili bir şekilde duygusal yanıtlar verebilirler.

2. Sosyal İlişkiler ve Oyun

  • Akranlarla Oyun:
    Çocuklar, akranlarıyla oyun oynayarak sosyal beceriler geliştirirler. Bu oyunlar, çocukların sosyal etkileşimde bulunmaları, başkalarını anlamaları ve onlarla iletişim kurmaları için bir fırsattır. Oyun sırasında, çocuklar grup kurallarını öğrenir, başkalarıyla işbirliği yapmayı ve aynı zamanda kendi ihtiyaçlarını nasıl ifade edeceklerini keşfederler.
    • Bu, çocukların toplumsal normları öğrenmesine yardımcı olur ve sosyal becerilerini geliştirir.
  • Paylaşma, Sırayla Bekleme ve Grup Etkileşimi:
    Erken yaşlarda çocuklar, başkalarıyla etkileşimde bulunurken paylaşmayı, sırayla beklemeyi ve grup içinde nasıl etkileşimde bulunmayı öğrenirler. Bu beceriler, çocuğun sosyal hayatında ilerleyen yaşlarda daha etkili bir şekilde iletişim kurmasına yardımcı olur.
    • Örneğin, çocuklar başka bir çocuğun oyuncaklarıyla oynamasına izin vermeyi veya bir oyun sırasında sırayla hareket etmeyi öğrenirler. Bu davranışlar, toplumsal kurallara uygun davranışları öğrenmelerine yardımcı olur.


Erken çocukluk döneminde sosyal ve duygusal gelişim, çocukların başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olur ve toplum içinde uygun davranışları öğrenmelerini sağlar. Çocuklar, akranlarıyla oynarken veya aile üyeleriyle etkileşimde bulunurken, sosyal becerilerini geliştirirler. Aynı zamanda duygusal farkındalıkları artar ve başkalarının hislerine duyarlı hale gelirler. Bu beceriler, hayat boyu sürecek sağlıklı ilişkiler kurmalarına temel oluşturur.

Eğitim ve Öğrenme: Okul Hazırlığı

Okul hazırlığı, çocukların eğitim hayatına başarılı bir şekilde başlaması için temel oluşturur.
Okul hazırlığı, çocukların eğitim sürecinde başarılı olmaları için önemli bir adımdır ve onların gelişimini destekler.

Erken çocukluk dönemi, çocukların temel öğrenme becerilerini geliştirdiği ve okul hayatına hazırlanma sürecine girdiği kritik bir dönemi kapsar. Bu dönemde, çocuklar çeşitli oyunlar, şarkılar, hikayeler ve aktiviteler aracılığıyla hem eğlenir hem de öğrenirler. Okul öncesi eğitim, çocukların hem bilişsel hem de duygusal gelişimlerini destekler ve okul hayatına hazırlık sürecinde önemli bir rol oynar.


1. Erken Okuryazarlık

  • Harf Tanıma ve Okuma Yazmaya Hazırlık:
    Okul öncesi dönemde, çocuklar harfleri tanımaya ve okuma yazma için temel beceriler kazanmaya başlarlar. Bu süreç, çocukların okuma ve yazma becerilerinin temellerini atar. Harfleri, sesleri ve kelimeleri öğrenmek, çocukların dil becerilerinin gelişmesine yardımcı olur. Çocuklar, harflerin şekillerini öğrenir, sesleri taklit eder ve kelimelerle ilişki kurmaya başlarlar.
    • Ayrıca, kitaplar ve hikayelerle tanışan çocuklar, okuma ve yazma konusunda meraklanır ve bu konuda istekli hale gelirler. Hikayeler, çocukların dil becerilerini zenginleştirir ve onları dil dünyasına daha yakınlaştırır.
  • Hikayelere ve Kitaplara İlgi:
    Okul öncesi dönemde çocuklar, hikayelere ve kitaplara büyük bir ilgi gösterirler. Resimli kitaplar ve hikayeler, çocukların hayal güçlerini geliştirir ve dil becerilerini ilerletir. Aynı zamanda, kitapları okumak çocukların dinleme becerilerini güçlendirir ve dilin temel yapılarını anlamalarına yardımcı olur. Bu, çocukların okuma sevgisini kazanmalarına ve eğitim hayatına hazırlanmalarına katkı sağlar.

2. Matematiksel Düşünme Becerileri

  • Sayılara ve Matematiksel Kavramlara İlgili İlk Adımlar:
    Çocuklar, erken çocukluk döneminde sayılarla oynamaya başlarlar. Sayıları sıralamak, nesneleri saymak ve sayıların anlamını kavramak, matematiksel düşünme becerilerini geliştirmeye başlar. Çocuklar, sayılarla eğlenceli oyunlar oynayarak bu becerilerini güçlendirir.
    • Örneğin, çocuğun bir grup oyuncakları sayması veya bir yapbozda parçaları sayarak yerleştirmesi gibi aktiviteler, matematiksel düşünme becerilerini erken yaşlarda destekler.
  • Temel Matematiksel Kavramlar:
    Çocuklar, “büyük” ve “küçük”, “daha fazla” ve “daha az” gibi temel matematiksel kavramları anlamaya başlarlar. Bu kavramlar, çocukların çevrelerindeki dünyayı anlamalarına yardımcı olur ve soyut düşünme becerilerinin gelişmesine olanak tanır. Çocuklar, matematiksel kavramları oyunlarla, sıralama yaparak veya nesneleri gruplandırarak öğrenirler.
    • Bu dönemde, sayılar, büyüklük ve miktar gibi kavramlarla yapılan çeşitli oyunlar, çocukların temel matematiksel anlayışlarını geliştirir ve ilerleyen yaşlarda daha karmaşık matematiksel becerilere hazırlık yapmalarına olanak sağlar.


Okul hazırlığı dönemi, erken okuryazarlık ve matematiksel düşünme becerilerinin geliştiği bir süreçtir. Çocuklar, harfleri tanıyıp okuma yazma için temel hazırlık yaparken, aynı zamanda sayılar ve temel matematiksel kavramlarla tanışır. Bu süreç, onların hem bilişsel hem de sosyal gelişimlerini destekler ve okul hayatına sağlam bir başlangıç yapmalarını sağlar.

Beslenme ve Fiziksel Sağlık

Erken çocukluk dönemi, çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi için kritik bir dönemdir. Bu dönemde doğru beslenme ve düzenli fiziksel aktiviteler, çocuğun hem fiziksel hem de zihinsel gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Çocukların sağlıklı alışkanlıklar edinmeleri, ilerleyen yaşlarda da sağlıklı yaşam biçimlerini sürdürebilmeleri için temel oluşturur.


1. Dengeli Beslenme

  • Sağlıklı Büyüme İçin Gereken Diyet:
    Çocukların sağlıklı büyümeleri ve gelişmeleri için dengeli bir diyete ihtiyaçları vardır. Dengeli beslenme, çocukların tüm büyüme süreçlerinde gerekli olan vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağ gibi besin öğelerinin doğru oranlarda alınmasını sağlar. Bu, kemik, kas ve organ gelişimini destekler, bağışıklık sistemini güçlendirir ve enerji sağlar.
    • Erken Çocuklukta Sağlıklı Alışkanlıklar:
      Erken yaşlarda sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak, çocuğun tüm yaşamı boyunca sağlıklı seçimler yapmasını teşvik eder. Bu dönemde, dengeli beslenme alışkanlıkları oluşturmak; sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve protein kaynaklarının düzenli tüketilmesi önemlidir. Yetersiz veya aşırı beslenme, çocukların gelişimini olumsuz etkileyebilir ve uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabilir.
    • Sağlıklı Beslenme, Uzun Vadeli Etkiler:
      Düzenli ve dengeli beslenme, ilerleyen yıllarda obezite, diyabet ve kalp hastalıkları gibi sağlık sorunlarının önlenmesine yardımcı olabilir. Erken çocuklukta sağlıklı beslenmeye dair verilen eğitim ve alışkanlıklar, çocuğun gelecekteki yaşam tarzını da etkiler.

2. Fiziksel Aktivite

  • Kas Gelişimi ve Genel Sağlık İçin Fiziksel Aktivite:
    Fiziksel aktivite, çocukların kas gelişimi, genel sağlıkları ve motor becerilerinin gelişimi için çok önemlidir. Düzenli fiziksel aktiviteler, kemik sağlığını güçlendirir, kalp sağlığını destekler ve çocuğun enerjisini doğru şekilde harcamasına yardımcı olur. Ayrıca, fiziksel aktiviteler çocukların zihinsel sağlığını da olumlu yönde etkileyebilir.
    • Dış Mekan Oyunları ve Aktif Hareket Gerektiren Aktiviteler:
      Çocuklar için dış mekan oyunları, aktif hareket gerektiren oyunlar ve aktiviteler teşvik edilmelidir. Yürüyüş, koşma, bisiklet sürme, top oyunları, yüzme ve benzeri aktiviteler, çocuğun kaslarını güçlendirir ve fiziksel becerilerini geliştirir. Ayrıca, bu aktiviteler çocuğun sosyalleşmesini sağlar ve duygusal gelişimini destekler.
    • Fiziksel Aktivitenin Fiziksel ve Zihinsel Faydaları:
      Düzenli fiziksel aktivite, çocukların yalnızca fiziksel sağlığını iyileştirmez, aynı zamanda ruh sağlığını da destekler. Fiziksel aktiviteler, endorfin salgılar, bu da çocukların stresini azaltır, genel ruh hallerini iyileştirir ve daha sağlıklı bir uyku düzeni oluşturmasına yardımcı olur.

Erken çocukluk döneminde dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, çocukların fiziksel gelişimleri için çok önemlidir. Sağlıklı alışkanlıklar kazanmak, çocukların sağlıklı büyümesine ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelerine yardımcı olur. Bu süreç, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal sağlığı da geliştirir.

Uyku Düzeni: Büyüme ve Gelişim İçin Temel

Bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişimi için düzenli uyku oldukça önemlidir.
Bebeklerin uyku düzeni, onların fiziksel ve zihinsel gelişimini destekler ve sağlıklı bir büyüme için temel oluşturur.

Çocukların sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi için uyku, kritik bir rol oynar. Uyku, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık açısından büyük önem taşır. Erken çocukluk dönemindeki yeterli uyku, çocuğun vücut fonksiyonlarını düzenler, bağışıklık sistemini güçlendirir ve öğrenme süreçlerini destekler.


Uyku İhtiyacı

Çocukların yaşlarına göre uyku ihtiyaçları değişir. Her yaş dönemi, farklı uyku gereksinimleriyle birlikte gelir ve uyku süresi, çocuğun genel sağlığı ve gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

  • 2-3 Yaş Arası Çocuklar:
    Bu dönemdeki çocuklar, günde yaklaşık 12-14 saat uyumalıdır. Bu süre, çocuğun büyüme ve gelişme süreçlerinin düzgün bir şekilde devam edebilmesi için gereklidir. Yeterli uyku, beynin gelişimini destekler ve vücutta büyüme hormonlarının salgılanmasına yardımcı olur. Ayrıca, uyku sırasında vücut, gün boyunca yapılan fiziksel aktiviteler nedeniyle oluşan yorgunluğu toparlar ve enerji yenilenir.
  • 4-6 Yaş Arası Çocuklar:
    Bu yaş grubundaki çocuklar, genellikle 10-12 saat uykuya ihtiyaç duyarlar. Bu uyku süresi, çocuğun fiziksel olarak dinlenmesine yardımcı olurken, zihinsel gelişimine de katkı sağlar. Bu dönemde çocuklar daha fazla sosyal etkileşimde bulunur, öğrenme becerileri hızla gelişir ve uyku, öğrenilen bilgilerin pekişmesine yardımcı olur. Ayrıca, yeterli uyku, duygusal düzeni sağlar ve çocuğun daha sakin ve mutlu olmasına katkı verir.


Erken çocukluk döneminde yeterli uyku, çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimi için hayati öneme sahiptir. Uykusuzluk, büyüme ve gelişme süreçlerini olumsuz etkileyebilir, bu yüzden yaşa uygun uyku sürelerine dikkat edilmesi gerekir. Bu, çocukların daha sağlıklı, mutlu ve başarılı bir şekilde büyümelerine katkı sağlar.

Scroll to Top