İşte accept kelimesi için hazırladığımız içerik:
Tür: Fiil (Verb)
Seviye: B2 (Orta İleri – Upper Intermediate)
Anlamları:
- Kabul Etmek: Bir teklifi, daveti veya fikri onaylamak.
- Örnek: She accepted the job offer.
(İş teklifini kabul etti.)
- Örnek: She accepted the job offer.
- Rıza Göstermek: Bir durumu veya şartları gönülsüzce de olsa kabul etmek.
- Örnek: He accepted his fate with dignity.
(Kaderini onurlu bir şekilde kabul etti.)
- Örnek: He accepted his fate with dignity.
- İzin Vermek: Bir şeyi almayı ya da bir kişi veya şeyi kabul etmeyi onaylamak.
- Örnek: This hotel does not accept pets.
(Bu otel evcil hayvanları kabul etmez.)
- Örnek: This hotel does not accept pets.
Türkçe Telaffuz
- Accept: ek-sept
Eş Anlamlılar (Synonyms)
- Approve (Onaylamak)
- Receive (Teslim almak)
- Admit (Kabul etmek)
- Consent (Razı olmak)
Zıt Anlamlılar (Antonyms)
- Reject (Reddetmek)
- Refuse (Geri çevirmek)
- Decline (Reddetmek)
- Deny (İnkar etmek)
Kelime Ailesi (Word Family)
- Accept (fiil) – Kabul etmek
- Örnek: They accepted the conditions of the agreement.
(Anlaşmanın şartlarını kabul ettiler.)
- Örnek: They accepted the conditions of the agreement.
- Acceptable (sıfat) – Kabul edilebilir
- Örnek: The delay was not acceptable.
(Gecikme kabul edilebilir değildi.)
- Örnek: The delay was not acceptable.
- Acceptance (isim) – Kabul, onay
- Örnek: His acceptance of the award was heartfelt.
(Ödülü kabul etmesi içtendi.)
- Örnek: His acceptance of the award was heartfelt.
- Accepted (sıfat) – Genel olarak kabul gören
- Örnek: It is an accepted practice in many cultures.
(Bu, birçok kültürde kabul edilen bir uygulamadır.)
- Örnek: It is an accepted practice in many cultures.
Köken Bilgisi (Etymology)
- Latince “acceptare” (bir şeyi gönüllü olarak almak) kökünden türetilmiştir. Bu da “ad” (birine doğru) ve “capere” (almak) kelimelerinin birleşiminden gelir.
Yaygın Kullanım Alanları
- Resmi bir teklifi kabul etme (iş teklifleri, resmi belgeler)
- Bir durumu kabullenme (hayat şartları, olaylar)
- Eğitim ve organizasyonlar tarafından bireyleri veya başvuruları kabul etme
İdiom ve İfadeler
- “Accept responsibility”: Sorumluluğu üstlenmek.
- Örnek: He accepted responsibility for the mistake.
(Hata için sorumluluğu üstlendi.)
- Örnek: He accepted responsibility for the mistake.
- “Accept the fact”: Gerçeği kabullenmek.
- Örnek: You need to accept the fact that things change.
(Şeylerin değiştiğini kabul etmen gerekiyor.)
- Örnek: You need to accept the fact that things change.
Örnek Cümleler (Example Sentences)
- Kabul Etme:
- I gladly accepted their invitation to the wedding.
(Düğün davetlerini memnuniyetle kabul ettim.)
- I gladly accepted their invitation to the wedding.
- Rıza Gösterme:
- She had to accept the reality of the situation.
(Durumun gerçekliğini kabul etmek zorunda kaldı.)
- She had to accept the reality of the situation.
- İzin Verme:
- This restaurant accepts credit cards only.
(Bu restoran sadece kredi kartlarını kabul ediyor.)
- This restaurant accepts credit cards only.
Anahtar Kelimeler
- Accept anlamı
- Accept kullanımı
- Accept kelime ailesi
- Accept ile ilgili örnek cümleler
Test:
- What does “accept” mean?
a) To reject something
b) To agree to take something
c) To deny something
d) To avoid something - Which sentence uses “accept” correctly?
a) He accepted the idea without any hesitation.
b) He accept the idea without any hesitation.
c) He acceptance the idea without any hesitation.
d) He accepts the idea without any hesitation. - Which of the following is a synonym of “accept”?
a) Refuse
b) Approve
c) Decline
d) Deny - Which sentence is correct?
a) This university does not accept international students.
b) This university not accepts international students.
c) This university does not accepted international students.
d) This university accepts not international students.
Doğru Cevaplar:
- b) To agree to take something
- a) He accepted the idea without any hesitation.
- b) Approve
- a) This university does not accept international students.