Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocukluk döneminde başlayan ve yetişkinlikte de devam edebilen nörogelişimsel bir bozukluktur. Bu rahatsızlık, bireyin dikkatini toplama, dürtü kontrolü ve hiperaktivite düzeylerini yönetme becerilerini etkiler. DEHB, akademik, sosyal ve kişisel yaşam üzerinde önemli etkiler yaratabilir.

DEHB Nedir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, bireyin günlük aktivitelerini yerine getirmesini zorlaştıran, dikkat süresinin kısa olması, aşırı hareketlilik ve dürtüsel davranışlarla karakterize edilen bir durumdur. Genellikle çocukluk çağında teşhis edilir ancak belirtiler yetişkinlikte de sürebilir. DEHB’nin belirtileri genellikle okul çağında ortaya çıkar ve erken müdahale edilmediğinde yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.

DEHB Belirtileri Nelerdir?

DEHB belirtileri üç ana kategori altında toplanabilir:

1. Dikkat Eksikliği Belirtileri

  • Detaylara dikkat edememe ve sık hata yapma
  • Görev ve aktivitelerde dikkati sürdürmekte zorluk
  • Yönergeleri takip etmekte güçlük çekme
  • Günlük işleri organize etmede zorluk
  • Sürekli bir şeyleri kaybetme (kalem, defter vb.)
  • Dış uyaranlara kolayca kapılma
  • Unutkanlık ve görevleri tamamlama konusunda zorlanma

2. Hiperaktivite Belirtileri

  • Yerinde duramama, sürekli hareket halinde olma
  • Sınıfta veya sosyal ortamlarda uygunsuz hareketler
  • Sessizce oturmada zorluk çekme
  • Aşırı konuşma
  • Sakin aktivitelerde zorlanma
  • Sürekli enerji halinde olma

3. Dürtüsellik Belirtileri

  • Sırasını bekleyememe
  • Başkalarının sözünü kesme
  • Sabırsızlık gösterme
  • Ani kararlar alma ve sonuçlarını düşünmeme
  • Sosyal ilişkilerde zorluk yaşama

DEHB’nin Nedenleri

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), karmaşık bir nörogelişimsel bozukluk olup, kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapılan araştırmalar, hem genetik hem de çevresel faktörlerin bu durumun gelişiminde önemli rol oynayabileceğini göstermektedir.

1. Genetik Faktörler

DEHB’nin kalıtsal bir yönü olduğu bilinmektedir. Aile geçmişi, DEHB gelişiminde önemli bir rol oynar. Eğer bir çocuğun ebeveynlerinden birinde veya yakın akrabalarında DEHB varsa, çocuğun bu durumu yaşama ihtimali daha yüksek olabilir. Çalışmalar, DEHB’li bireylerin birinci derece akrabalarında bu rahatsızlığın daha yaygın olduğunu göstermektedir. Genetik faktörlerin DEHB gelişiminde %70-80 oranında etkili olduğu düşünülmektedir.

2. Beyin Kimyası

DEHB’nin temelinde nörotransmitter adı verilen beyin kimyasallarındaki dengesizlikler yatmaktadır. Özellikle dopamin ve norepinefrin gibi kimyasalların eksikliği veya düzensiz işleyişi, dikkat ve dürtü kontrolüyle ilgili beyin fonksiyonlarını etkileyebilir. Dopamin seviyesinin düşük olması, ödül mekanizmasını olumsuz etkileyerek kişinin motivasyon eksikliği ve odaklanma sorunları yaşamasına sebep olabilir.

3. Çevresel Faktörler

Doğum öncesi ve sonrası çevresel etmenler de DEHB riskini artırabilir. Hamilelik sırasında annenin maruz kaldığı bazı zararlı maddeler, çocuğun beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu faktörler şunlardır:

  • Hamilelikte sigara ve alkol kullanımı: Anne karnında bu maddelere maruz kalan bebeklerde DEHB gelişme riski daha yüksektir.
  • Toksinler: Kurşun gibi çevresel toksinlere maruz kalmak, nörogelişimsel bozukluklara neden olabilir.
  • Stresli hamilelik süreci: Anne adayının aşırı stres yaşaması, bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir.

4. Erken Doğum ve Düşük Doğum Ağırlığı

Erken doğum (<37 hafta) ve düşük doğum ağırlığı (<2500 gram) gibi durumlar, beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir ve DEHB riskini artırabilir. Prematüre doğan bebeklerde nörogelişimsel sorunların daha sık görülmesi, DEHB’ye yatkınlığı artırmaktadır.

5. Beyin Yapısındaki Farklılıklar

Görüntüleme çalışmaları, DEHB’li bireylerde beynin bazı bölgelerinde yapısal ve işlevsel farklılıklar olduğunu göstermektedir. Özellikle prefrontal korteks, bazal ganglionlar ve beyincik gibi alanlarda hacim küçüklükleri veya işleyiş düzensizlikleri tespit edilmiştir. Prefrontal korteks, dikkat, planlama ve karar verme gibi işlevlerden sorumlu olduğu için, bu bölgedeki farklılıklar DEHB belirtilerine yol açabilir.


DEHB’nin tek bir nedene bağlı olmadığı, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Erken teşhis ve uygun müdahale ile DEHB belirtileri kontrol altına alınabilir ve bireyin yaşam kalitesi artırılabilir.

DEHB Tanısı Nasıl Konulur?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı, uzman bir doktor veya psikolog tarafından kapsamlı bir değerlendirme süreciyle konulur. DEHB belirtileri, çocukluk çağında ortaya çıkmasına rağmen erişkin dönemde de teşhis edilebilir. Tanı koyma sürecinde birden fazla kaynaktan bilgi alınması, doğru ve kapsamlı bir değerlendirme yapılmasını sağlar. DEHB tanısında aşağıdaki adımlar izlenir:

1. Detaylı Klinik Öykü Alma

DEHB tanısı koymanın ilk adımı, bireyin gelişimsel geçmişi ve mevcut belirtilerinin detaylı olarak ele alındığı klinik öykü almaktır. Bu süreçte uzman, aşağıdaki bilgileri değerlendirir:

  • Belirtilerin hangi yaşta başladığı ve nasıl seyrettiği
  • Günlük yaşamda, okulda veya işte yaşanan zorluklar
  • Ailede DEHB veya benzeri rahatsızlık öyküsünün olup olmadığı
  • Belirtilerin farklı ortamlarda (ev, okul, iş) ne şekilde ortaya çıktığı
  • Beslenme ve uyku düzeni gibi yaşam tarzı faktörleri

Ayrıca, çocuğun veya bireyin gelişimsel sürecindeki kritik dönemler de göz önünde bulundurulur.

2. Davranışsal Gözlemler

Tanı sürecinde uzmanlar, bireyin davranışlarını klinik ortamda gözlemleyerek belirtileri değerlendirmeye çalışır. Davranışsal gözlemler şu alanlarda yapılır:

  • Dikkat süresi ve odaklanma becerisi
  • Dürtüsellik ve hareketlilik düzeyi
  • Görevleri tamamlama ve organize olma becerisi
  • Sosyal ilişkilerde yaşanan zorluklar

Bu gözlemler, kişinin belirtilerinin günlük yaşama etkisini anlamak açısından büyük önem taşır.

3. Standart Testlerin Uygulanması (DEHB Ölçekleri)

DEHB tanısını desteklemek amacıyla belirli psikometrik testler ve değerlendirme ölçekleri kullanılır. Bu testler bireyin dikkat, odaklanma, dürtü kontrolü ve hiperaktivite düzeyini objektif bir şekilde ölçmeye yardımcı olur. Yaygın olarak kullanılan testler şunlardır:

  • Conners Derecelendirme Ölçekleri: Ebeveynler ve öğretmenler tarafından doldurularak çocuğun davranışları hakkında bilgi sağlar.
  • Dikkat Testleri (TOVA, MOXO): Bilgisayar destekli dikkat ve dürtüsellik ölçen testlerdir.
  • WISC (Wechsler Çocuklar için Zeka Ölçeği): Çocukların bilişsel becerilerini ölçmeye yönelik bir değerlendirme aracıdır.

Bu ölçek ve testler, belirtilerin ciddiyetini ve yaygınlığını daha objektif bir şekilde değerlendirmek için kullanılır.

4. Alternatif Tanıların Değerlendirilmesi

DEHB’ye benzer belirtiler gösteren diğer tıbbi ve psikiyatrik durumların dışlanması önemlidir. Örneğin:

  • Anksiyete bozuklukları (Kaygı nedeniyle dikkat problemleri yaşanabilir.)
  • Öğrenme güçlükleri (DEHB ile karıştırılabilir.)
  • Uyku bozuklukları (Dikkat eksikliğine neden olabilir.)
  • Duygudurum bozuklukları (Bipolar bozukluk, depresyon gibi rahatsızlıklar.)

Uzman, kapsamlı bir değerlendirme yaparak belirtilerin gerçekten DEHB’ye mi yoksa başka bir duruma mı bağlı olduğunu anlamaya çalışır.

5. Aile ve Öğretmen Görüşmeleri

DEHB tanısı koyarken bireyin farklı çevrelerdeki davranışları göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, özellikle çocuklarda ebeveynler ve öğretmenlerden alınan geri bildirimler oldukça önemlidir. Aile ve öğretmen görüşmelerinde şunlar değerlendirilir:

  • Çocuğun evdeki ve okuldaki dikkat ve davranış durumu
  • Sosyal ilişkilerde yaşadığı zorluklar
  • Derslerde ve görevlerde dikkat süresi
  • Hareketlilik ve dürtüsellik seviyeleri

Elde edilen bilgiler, uzmanların DEHB tanısını daha doğru bir şekilde koymalarına yardımcı olur.


Sonuç olarak, DEHB tanısı koymak için multidisipliner bir yaklaşım gereklidir. Tanı sürecinde bireyin yaşam öyküsü, davranışsal gözlemler, psikometrik testler ve farklı kaynaklardan alınan geri bildirimler dikkate alınmalıdır. Erken teşhis, bireyin yaşam kalitesini artırmak ve uygun tedavi planlarının oluşturulması açısından büyük önem taşır.

DEHB Tedavi Yöntemleri

DEHB tedavisi bireysel ihtiyaçlara göre belirlenir ve genellikle birden fazla yöntemi içerir:

1. İlaç Tedavisi

  • Stimülan ilaçlar (Metilfenidat, amfetamin)
  • Non-stimülan ilaçlar (Atomoksetin)
  • Antidepresanlar
  • Yan etkilerin izlenmesi ve düzenli doktor kontrolü

2. Davranış Terapisi

  • Pozitif pekiştirme teknikleri
  • Sosyal beceri geliştirme eğitimleri
  • Dürtü kontrolünü artırmaya yönelik programlar
  • Bireysel ve grup terapileri

3. Eğitimsel Destek

  • Bireyselleştirilmiş eğitim programları
  • Özel öğrenme teknikleri
  • Sınıf düzenlemeleri ve öğretmen desteği
  • Okul ortamında destekleyici yaklaşımlar

4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

  • Düzenli fiziksel aktivite
  • Dengeli beslenme
  • Uyku düzeninin sağlanması
  • Teknoloji kullanımının sınırlandırılması
  • Organize yaşam becerilerinin geliştirilmesi

DEHB ile Başa Çıkma Yöntemleri

DEHB ile başa çıkma yolları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu için etkili çözümler.
DEHB ile başa çıkmak için etkili stratejiler ve günlük yaşam ipuçları.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı alan bireyler ve aileleri, günlük yaşamda karşılaştıkları zorluklarla başa çıkabilmek için belirli stratejiler geliştirebilirler. DEHB’nin belirtilerini yönetmek ve yaşam kalitesini artırmak için uygulanabilecek bazı etkili yöntemler şunlardır:


1. Günlük Rutinler Oluşturmak

DEHB’li bireyler için düzenli bir yaşam biçimi, dikkati sürdürmeye ve görevleri yerine getirmeye yardımcı olabilir. Günlük rutinler sayesinde bireyler, ne zaman ne yapacaklarını daha kolay planlayabilir ve sorumluluklarını unutmadan yerine getirebilirler.
Uygulama Önerileri:

  • Sabah, öğle ve akşam rutinleri belirleyin.
  • Çalışma saatlerini belirli bir düzene oturtun.
  • Görevler için hatırlatıcılar (telefon alarmı, post-it notları) kullanın.
  • Uyku ve yemek saatlerini sabit tutarak düzen sağlayın.
    Bu rutinler, bireyin zaman yönetimini güçlendirerek odaklanma becerisini geliştirmesine katkı sağlar.

2. Görevleri Küçük Parçalara Bölmek

DEHB’li bireyler için büyük ve karmaşık görevler göz korkutucu olabilir ve dikkat dağınıklığına yol açabilir. Bu nedenle, işleri küçük adımlara bölerek ilerlemek hem motivasyonu artırır hem de görevlerin daha yönetilebilir hale gelmesini sağlar.
Uygulama Önerileri:

  • Günlük yapılacak işleri listeleyin ve adım adım ilerleyin.
  • Okul veya iş projelerini aşamalara ayırarak çalışın.
  • Her tamamlanan aşama sonrası kısa bir mola verin.
  • Küçük hedefler koyarak başarı duygusunu artırın.
    Bu yöntem, bireyin odaklanmasını kolaylaştırır ve görevleri tamamlama sürecinde motivasyon sağlar.

3. Zaman Yönetimi Becerilerini Geliştirmek

Zaman yönetimi, DEHB’li bireyler için en büyük zorluklardan biridir. Zamanı daha verimli kullanmak, dikkat süresini artırabilir ve görevlerin gecikmesini önleyebilir.
Uygulama Önerileri:

  • Pomodoro Tekniği gibi zaman yönetimi stratejileri uygulayın (25 dakika çalışma, 5 dakika mola).
  • Yapılacak işleri öncelik sırasına göre düzenleyin.
  • Zamanlayıcı veya planlayıcı uygulamalar kullanarak gününüzü planlayın.
  • Gerekirse bir aile üyesi veya arkadaşınızdan plan yapma konusunda destek alın.
    Böylece birey, belirlenen zaman dilimlerinde daha etkili çalışabilir ve dikkat süresini kademeli olarak uzatabilir.

4. Sosyal Destek Gruplarına Katılmak

DEHB tanısı alan bireyler için sosyal destek oldukça önemlidir. Benzer deneyimleri paylaşmak, duygusal destek almak ve başa çıkma stratejilerini öğrenmek motivasyonu artırabilir.
Uygulama Önerileri:

  • DEHB farkındalık gruplarına katılın.
  • Aile ve arkadaşlarla deneyimlerinizi paylaşın.
  • DEHB konusunda uzmanlar tarafından düzenlenen atölye ve seminerlere katılın.
  • Sosyal medyada DEHB ile ilgili destek gruplarını takip edin.
    Bu tür destek grupları, bireyin yalnız olmadığını hissetmesine yardımcı olur ve günlük yaşantısına dair pratik çözümler sunar.

5. Ebeveyn Eğitimi Almak

Çocuklarda DEHB yönetimi konusunda ebeveynlerin bilinçli olması, çocuğun yaşam kalitesini doğrudan etkileyebilir. Ebeveynlerin sabırlı, destekleyici ve bilinçli olması, çocuğun gelişimine olumlu katkılar sağlar.
Uygulama Önerileri:

  • DEHB ile ilgili uzmanlardan eğitim alın.
  • Pozitif disiplin ve iletişim becerileri üzerine eğitimlere katılın.
  • Çocuğun güçlü yönlerini destekleyerek özgüvenini artırmaya odaklanın.
  • Sabırlı ve anlayışlı bir yaklaşım benimseyerek destekleyici bir ortam yaratın.
    Eğitimli ebeveynler, çocuklarının ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilir ve onların başarıya ulaşmaları için doğru rehberlik sağlayabilirler.

Sonuç olarak, DEHB ile başa çıkmak disiplin, sabır ve stratejik planlama gerektirir. Günlük yaşamı organize etmek, sosyal destek almak ve bireyin güçlü yönlerini öne çıkaran bir yaklaşım benimsemek DEHB belirtilerini yönetmede oldukça etkili olabilir.

DEHB ve Yaşam Kalitesi

DEHB yönetilmediğinde akademik ve sosyal hayatta zorluklar yaşanabilir. Ancak, uygun tedavi ve destek ile bireyler başarılı bir yaşam sürdürebilir. Erken teşhis ve düzenli takip, bireyin potansiyelini en iyi şekilde kullanmasını sağlar.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabilen bir durumdur. Aileler, öğretmenler ve sağlık uzmanlarının iş birliğiyle, DEHB’li bireylerin yaşam kalitesi artırılabilir. Tedavi sürecinde sabır, anlayış ve düzenli takip önemlidir.

Scroll to Top