Accuse: Anlamı ve Kullanımı

Image

Tür: Fiil (Verb)
Seviye: B2 (Orta İleri – Upper Intermediate)


Anlamları

  1. Suçlamak
    • Bir kişiyi bir şey yapmakla, özellikle yanlış veya yasadışı bir şeyle suçlamak.
    • Örnek: He was accused of stealing the money.
      (O, parayı çalmakla suçlandı.)
  2. Kınamak
    • Bir kişiyi yanlış bir davranış veya tutum sergilediği için eleştirmek veya suçlamak.
    • Örnek: She accused him of being selfish.
      (Onu bencil olmakla suçladı.)

Türkçe Telaffuz

  • Accuse: e-kyuz

Eş Anlamlılar (Synonyms)

  • Blame (Suçlamak)
  • Charge (İtham etmek)
  • Denounce (İhbar etmek)

Zıt Anlamlılar (Antonyms)

  • Defend (Savunmak)
  • Absolve (Aklamak)
  • Exonerate (Temize çıkarmak)

Kelime Ailesi (Word Family)

  • Accusation (isim): Suçlama
    • Örnek: The accusations against him were proven false.
      (Ona yönelik suçlamaların yanlış olduğu kanıtlandı.)
  • Accuser (isim): Suçlayan kişi
    • Örnek: The accuser refused to provide further evidence.
      (Suçlayan kişi daha fazla kanıt sunmayı reddetti.)
  • Accusatory (sıfat): Suçlayıcı
    • Örnek: His tone was accusatory during the meeting.
      (Toplantı sırasında sesi suçlayıcıydı.)

Köken Bilgisi (Etymology)

Latince “accusare” (suçlamak, itham etmek) kelimesinden türetilmiştir.


Yaygın Kullanım Alanları

  • Hukuki süreçlerde suçlama yapmak.
  • Günlük konuşmalarda birini eleştirmek veya suçlamak.
  • Medyada skandal veya suç haberleri.

Örnek Cümleler (Example Sentences)

  1. Hukuki Suçlama
    • He was accused of murder but later found innocent.
      (O, cinayetle suçlandı ama sonrasında masum bulundu.)
  2. Günlük Hayatta Suçlama
    • Don’t accuse me of lying without any proof.
      (Beni yalan söylemekle suçlama, kanıtın olmadan.)
  3. Eleştiri
    • They accused the company of exploiting its workers.
      (Şirketi çalışanlarını sömürmekle suçladılar.)
  4. Kişisel İlişkilerde Suçlama
    • She accused him of not caring about her feelings.
      (Ona, duygularını umursamamakla suçladı.)

İdiom ve İfadeler

  • “Accuse someone falsely”: Birini haksız yere suçlamak.
    • Örnek: He was accused falsely and spent years in jail.
      (O, haksız yere suçlandı ve yıllarca hapis yattı.)

Anahtar Kelimeler

  • Accuse kelimesinin anlamı
  • Accuse fiilinin kullanımı
  • İngilizce accuse örnek cümleler

Test:

  1. What does “accuse” mean?
    a) To praise someone
    b) To blame someone for something
    c) To forgive someone
    d) To defend someone
  2. Which sentence uses “accuse” correctly?
    a) He accused her for helping him.
    b) She accused the shopkeeper of overcharging her.
    c) They accused her with doing a great job.
    d) Accusing someone means you agree with them.
  3. What is the noun form of “accuse”?
    a) Accusation
    b) Accusative
    c) Accusability
    d) Accuserful
  4. What is the opposite of “accuse”?
    a) Blame
    b) Exonerate
    c) Charge
    d) Denounce

Doğru Cevaplar:

  1. b) To blame someone for something
  2. b) She accused the shopkeeper of overcharging her.
  3. a) Accusation
  4. b) Exonerate

Yeni bir kelime üzerinde çalışmaya hazırız! 😊

Scroll to Top